11 Ocak 2022 Salı

hasta ruhlar

 Bu hayatta en zor iş,kendinin farkında olmayan,kendini doğru algılamayanlarla muhatap olmak zorunda olmaktır.Bu tür insanlar için; herkes yanlış,kendileri ise tek doğrudur.

Aman Allahım,bu nasıl bir aldanış,nasıl bir bakış açısıdır.Daha kötüsü de bu aldanışlarında sizlere de kendilerince roller verip,aldanışlarına sizi de dahil etmeye çalışmalarıdır.Genellikle kötü rollerin kahramanı olursunuz,yazan çizen öyle istemiş,öyle inanmıştır çünkü.
Vah ki vah,neyin içine düştünüz böyle,inanılmaz garipliklerle sınanıyorsunuzdur.
Kendileri yazar,çizer,senaryolar üretir,oynarlar,sonra da yazdıklarına ,oynadıklarına da en çok kendileri inanırlar.Onların hikayelerinde ,onların size vermiş olduğu rol ve hayali uydurmalarındaki halinize şaşar kalırsınız.Aklınız şaşar,inanamazsınız.
Gerçekle,yalan,iyiyle kötü birbirine düğüm düğüm olur karışır.
Siz çözmeye çalıştıkça,onlar düğüm üstüne bir düğüm daha atarlar.Bunun tek bir nedeni vardır,o kişiler bu durumlardan beslenerek yaşarlar.Bu şekilde mutlu olurlar,düşünme şekilleri hep öyledir.Siz en büyük şansızlığınız onlarla yollarınızın kesişmiş olmasıdır.

1 Eylül 2021 Çarşamba

Bir dost muhabbeti

Dün bir arkadaşımla konuşuyorduk,biraz bezgin ve umutsuzdu.Moral ve desteğe ihtiyacı vardı.Kimin ihtiyacı olmaz ki.Dilimin döndüğünce hissettiklerimi paylaşmaya başladım.Yaşamak için devam etmeye,çok fazla sorgulamamaya ihtiyacımız var,dedim.Nasıl olacak o,dedi.Sanki her şey kötüye gidiyor,tükenmiş gibi hissediyorum kendimi, dedi.Çok kolaydı aslında.Sadece uyandığımız güne yoğunlaşmak ve yaşadığımız anlarla meşgul olmak yeter bize,oldu cevabım.Bak dedim,yaşımız kırka geldi,hayat bize neyi öğretti.Evdeki hesap,çarşıya uymaz.Yani ne yaparsam yapalım,bizim hesapladıklarımız,hesaplamadıklarımızla örtüşmez.Hayat için var olmak öyle kolay değil zaten,çünkü adalet en baştan yoktu.Kimin çocuğu olacağımıza karar veremedik,ismimize bile.Düşünsene saç yada göz rengimiz bile bizim seçimimiz değildi.Boyumuzun kaç santim olacağı,ten rengimiz hepsi bizim dışımızdaydı ama sahip olduğumuz her şeyimizle yaşamda biz de vardık.Sağlıklı olmak için çaba harcayabiliriz ama yakalanacağımız hastalıkların hiç birini tahmin edemeyiz.Hayat iyi ve kötü süprizlerle doludur.Yaşadığımız hayatta,sahip olduklarımızla elimizden geleni yaptık.Kaderimiz ve irademizin ortasında bugünkü halimizdeyimiz.Tükenmişlikler yaşıyoruz ama herkes aynı durumda.Bu da geçecek.Bu günler de geçecek.Daha iyi mi olacak ya da daha mı kötü olacak onu da bilemeyiz,ama yaşıyoruz yaşamak gibi bir görevimiz var.En iyisi tadını çıkarmak her şeyin,yarın bugün yapmadıklarımız için pişman olmalıyım bari.Olumsuzluklara ne kadar odaklanırsanız,o kadar mutsuz oluruz.Önce tevekkül,sonra keyfince yaşamaya çalışmak ve de şükür.Bize bu yeter,dedim.Mutlu mu olmak istiyorsun,çocuklarınla mutfakta yemek pişir,bence bu çok keyifli.Mısır patlat,bir film izleyin.Ağaçlara sarıl,çiçekleri kokla ama koparma,bir kaç iyilik yap,hayatında var olanlara iyi davran ve hep meşgul ol bir şeylerle,boş durma,yeter işte bunlar sana.Hiç ilgilenmediğin bir hobi edin kendine,farklılık iyidir.Kendine de iyi davranmayı unutma.Anneysen eğer,zaten güçlü olmak zorundasın,sana muhtaç cananlara karşı yükümlülüğün var.Onlar seni istemedi,sen o çocuğu yada çocukları istedin.Tükendim demekle olmaz,hayat zaten sen tükendin diye seni beklemez,dünya da durmadığına göre,toparlanma zamanın geldi.Hesaplamalar tutmuyor hayatta,bugün olan yarın olmayabilir,bugün olmayanın yarın olabilir,sarıl hayata,nefes candayken yaşam sana bir yük olmasın,sana yoldaş olsun.Zor günler hepimizi bunalttı ama nefes candayken,hayat akıp giderken,hayata tutunmak için olumlu düşünmeye ihtiyacımız her şeyden daha çok,dedim.Arkadaşım ikna oldu,daha iyi hissediyorum şimdi dedi,Bir dost muhabbetimiz.


Akşam Üstü

 Akşam üstüydü. Gün batmak için veda ederken,sakin bir sessizlik huzur veriyordu hissedebilenlere. Güvercinler heyecanla ötüşüyor, sakinliği dinleyenlere, ötüşlerini armağan ediyordu.Çayı elinde balkonun kenarında oturmuş sokağı dinliyordu.Yoldan geçen araçların sesleri de olmasa huzurun sesini bölen yoktu belki de.Evinin karşısındaki çöp kutusuna,yine bir adam gelmiş,değneği ile kurcalıyor,aradığını bulmaya çalışıyordu.Bitmiyordu hiç,bu acı manzara,birilerinin çöpü başka birilerinin ihtiyacıydı.Titredi birden bir of çekti derinden.Koskocaman dünya ve dünyanın verdikleri yetmiyordu insanlara,emanet yaşanan dünyayı herkes çok seviyordu.Köpek sesleri geliyordu bir sokak öteden,bu dünya bizim biz de varız der gibi sesleniyorlardı.Güvercinler ısrarlıydı bu akşam ötmek için bir heveskar,sesimizi dinleyin diyorlardı.Akşamın kızıllığı yavaş yavaş belirdi.Artık aydınlık,siyahı giyinmeye hazırdı.Bugün de bitmişti,kaygısız ve sıradan.Yarınla buluşmak için gidiyordu usul usul.Bugünün bitişindeki son,yarının başlangıcındaki ilk anlara gebeydi.Hayat gibiydi.Her bitiş bir başlangıçtı.Sabretmesini ve anlamasını bilene.Çayını yudumladı sakince,buluşmaların en güzelini izlemenin huzuru ile doldu içi.Güvercin olmak güzel olurdu dedi.Evini terk etmeyen ama semaya her gün misafir olan.Çatıların etrafında kanat çıpan,doğayı hatırlatan.Çınar ağacının yaprakları kıpırdıyordu sakin sıcak bir meltem esintisinde.Sokak lambaları ışık olmuştu karanlığı delen mahcubiyetleri ile.Parlak ışık seven kanatlılar buluştular yine ışığın yansımasında.Gökyüzü mavi siyahtı.Yapay ışıklar yanmaya başlamış,bardaktaki çay bitmişti.Bir bardak çay huzurunda bugününü yarını ile buluşturmuş,balkonun bir kenarında kendini dinlendirmişti.Ah yalan dünya lopipop gibiydi,çevir çevir tadını çıkar.Ta ki bitene kadar.Gündüzün gidişine de gecenin gelişine de içtenlikle teşekkür edip ayrıldı balkondan.Kendisine bir parça huzur armağan etmişti.Sessizlik,kuş cıvıltısı,bir bardak çay ...

6 Ağustos 2021 Cuma

PES ETMEK YOK

 PES ETMEK YOK

Biraz eksik hissediyoruz bugünlerde.Biraz yorgun,biraz eksilmiş,biraz da umutsuzuz uzun süredir.Dünya acımasız bir hale geldi,dünyayı suçlamak da haksızlık aslında çünkü aslında insanlar acımasız.
Biz dünyanın sonuna mı denk geldik,ya da küreselleşmek bir oyun mu? Biz mi oyuncularız?
Ne kadar da vahim kelimeler ve cümleler değil mi? yazdıklarım. Of ne kadar da iç daraltıcı. Bence öyle.
Koronadan sonra çok şey kaybettik,üst üste gelen felaketler,kayıplar,afetler,ümitsizliği mi musallat etti ruhumuza?
Ne kadar üzülebiliriz? Ne kadar dayanabiliriz? Ne kadar vazgeçebiliriz? Öyle bir seçim hakkımız yok, pes etmek yok yani.
Pes etmek şansımız yok madem, direnmek zorundayız?
Hayatta var olmamız sadece kendimizle ilgili değil zaten. Her şeyi boşverip, alıp başımızı gidecek lüksümüz yok.
Toplumsal rollerimizin kıymeti var. Ebeveyn olmak, çalıştığımız alanlar ve de yaratılmış olmak.
Kaldırımların arasından çıkan otlar gibi üstesinden gelmeliyiz hayatın.
Atalarımız ne demiş? Çıkmadık candan umut kesilmez, o zaman umudu yetim ve öksüz bırakmamak gerek.
Bizler, bir kaç dönüm tarla,bir inek, bir iki tavukla,ekinleri ekip biçmenin gayretinde,gaz lambası ışığında,yıldızların örttüğü gecede,at ve eşeklerle yolculuklar yapılan günlere doğmadık.
Biz bu zamanlara doğduk.Herkes çok yılgın,ama her acı geçici.Geleceğe bırakmak zorunda olduğumuz çocuklara sahibiz üstelik.Yeniden çalışmalı,üretmeli,umut ekmeliyiz.
Doğa anneyi taklit etmeliyiz.Kendisini var etmekten asla vazgeçmeyen,çalısı,çırpısı,otuyla sürekli bir yerlerde yaşamı temsil eden doğan anadan ilham almalıyız.
Hepimiz daha dikkatli, daha duyarlı olmalıyız.
Duvarı nem,insanı gam öldürürmüş. Gamınızın fazlasını yaren etmeyin kendinize. Gülümseyin yine arada sırada, umut edebilmek için,devam edin her şeye,bırakmayın,pes etmeyin.

17 Haziran 2021 Perşembe

kararlar

 Bazen başka kişileri ilgilendiren bazı kararlar alınırken ,kararları alan o kişiler karardan etkilenecek diğer insanları düşünmeli, dinlemeli ve anlamaya çalışmalıdır. Sadece öyle olması gerekiyor demekle yada mecbur etmekle alınan kararlara uyulmasının diretilmesi, alınan karardan etkilenen ve ortak şekilde emek veren insanlara yapılan en büyük haksızlıktır. Acaba diretilen yada bir şekilde usulüne uygun hale getirilmiş kararlara uyulması beklenen kişiler o karardan nasıl etkilenecekler, bunu kararı veren kişi iyice ölçüp tartmalı ve vebal almamak gerektiğini unutmamalıdır.Kişilerin bütün hayatlarını etkileyen, geçmişe ve geleceğe dair yaptıklarını, var ettiklerini ,hatta çokça emek verdikleri her şeyi yok saymak insafsızcadır. Bir çok kişiyi ilgilendiren bir karar alınırken ,tek kişi kendini karar merci olarak görürse zamanla yaşanacak sorunlara davetiye göndermiş olacaktır. Kişi sadece kendi ile ilgili konularda istediği kararı alabilir çünkü bireyseldir ama başka kişileri ilgilendiren konularda karar vermek, o karardan etkilenecek herkes için haktır.Hakları görmezden gelmek, kendi doğruları ile tek başına karar vermek doğru bir davranış değildir. Unutulmamalıdır ki, alınan ah ve yapılan haksızlık döner dolaşır sahibini bulur.


31 Mayıs 2021 Pazartesi

Dünyadan uzak,nasılsın babam

 Dünyadan uzak,nasılsın babam,meraktayım seni.

Sessizce,beklenmedik gittin ya,
Biz halen, buralarda yokluğuna alışmaya çalışıyoruz.
Ama gel gör ki,öyle kolay da değil,alışmak.
Zaman geçiyor,günler geçiyor,acı gitmiyor.
Kalbe çöken ağırlık daha bir ağırlaşıyor.
Geçmiyor sızın,geçmiyor.
Gittin ya sessizce,beklenmedik,biz daha kabullenişe eremedik.
Gitmek kolay olandı da ,ondan mı gittin babam,
Türkü çok severdin ya,sana eşlik ederdim yaz gecelerinde,
Türküleri dinlerken acılarım daha da katlanıyor.
Bir tek ben de değilmişim bu hislerde,
Bütün kardeşlerim türküler de ararken senin hallerini
Hem dinleyip hem ağlarmış,yokluğuna.
Biz seni türkülerde arar olduk,eskiye dair her şeyde.
Hayatı ciddiye almamayı sen öğrettin bize.
Ama bak hayat zamansız aldı,götürdü seni.
Aylar geçti babam ama eksikliğin çoğaldı.
Arkandayım hep derdin ya,ne yaparsan yap,yanındayım derdin ya,bir güven gelirdi bana,
Daha bir özgür daha bir güvende hissederdim.
Eksilmedi cesaretim korkma,sadece senden bunları duymak çok kıymetliymiş,daha iyi anladım.
Memlekete gelmeye,az kaldı da nasıl olacak.
Akşam saatinde kapıyı kime açacağız,
İkimiz de çayı çok severdik,bir de türkü dinlemeyi ve susmadan konuşmayı,
Biliyorsun annemin mizacı farklı,o daha sakin ve ben de sana benzemişim.
Seni konuşacağız hep,belki de ağlayacağız sık sık,dualar edeceğiz sana annemle.
Yıldızları seyrederken konuşuyorum ya seninle,belki duyarsın diye.
Konuşacak çok şey biriktirdim sana,mezarının başına gelince anlatacağım hepsini.
Beni üzenleri şikayet edeceğim sana,yine diyecek misin bana,sakın kafanı takma,ne istiyorsan onu yap,sakın çok düşünüp de derinlerde kaybolma,güçlü ol kızım,güçlü ol.
Çiçekler ekeceğim toprağına,üzülme diyeceğim sen gittin ama biz seni hiç unutmadık.

21 Mayıs 2021 Cuma

HIDIRELLEZ

Gelecek için hayal ve umutlara inanmaya,dilekler de bulunup,dua etmeye "Hıdırellez " denir. Aslında Hıdrellez,Orta Asya, Ortadoğu,Anadolu ve Balkanlar'da kutlanan mevsimlik bir bahar bayramıdır.Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak adlandırılan bu gün bize eski bir gelenek olarak miras kalmıştır.İçinde umut,dilek ve dua olduğu için de inanan herkesi davet eder kendisine.Hıdırellez günü, dünyada darda kalanların yardımcısı olduğu düşünülen Hızır ile yağmurların peygamberi hakimi olduğuna inanılan İlyas peygamberin (A.s.)yeryüzünde buluştukları gün olarak düşünülür ve kutlanır.

Bu gün bahardır,berekettir,sıkıntılardan kurtulmak, hayallere kavuşmak ve duadır.Hızır çabukluğunda,yağmur bereketinde buluşmak için dualarımızı yaradana göndermek şifalı bir mutluluktur.Ben de bugün bir karahindibaya dileklerimi dileyip üfledim gökyüzüne.Biliyorum ki, evren duyar, görür,ya verir,ya da bekletir yeter ki niyetler yağmur saflığında tertemiz olsun.
HIDIRELLEZ HİKAYESİ NEDİR?(Alıntı)
Hızır ve İlyas Peygamber, hükümdarın ordusundaki iki askerdir. Bir gün hükümdar ordusuyla ölümsüzlük suyunu (Ab-u Hayat) aramaya çıkar. Yolculuk sırasında Hızır aleyhisselam ve İlyas Peygamber diğer askerlerden ayrılır. Suyun yanında dururlar ve yemek için kurutulmuş balıkları çıkarırlar. O anda deniz suyu balığın üzerine sıçrar, balık canlanır ve suya atlar. Böylece Hızır aleyhisselam ve İlyas Peygamber ölümsüzlük suyunu bulurlar. Bu sırada bir melek gelir. Hızır aleyhisselam ve İlyas Peygamber kıyamete kadar yaşayacak, ancak Hızır aleyhisselam karada muhtaçlara ve denizde İlyas Peygamber’e yardım edecek. Hızır ve İlyas Peygamber’in Hıdrellez günü yani 6 Mayıs’ta bir araya geldiği ve bu buluşmalarıyla ölü doğanın canlandırıldığı sanılmaktadır. Yaygın inanışa göre 6 Mayıs yağmur mevsimi Hızır ve İlyas Peygamber’in sevinçleri için ağladıklarının ve buluştuklarında bulutların da onlara katıldığının bir kanıtıdır.